Perimenopoz: Sağlıklı Yaşamı Korumak İçin Yaşam Tarzı Yaklaşımları
İnsanların hayatları boyunca dönüm noktası niteliğinde biyolojik gelişim yaşadıkları aşamalar mevcuttur. Kadınlarda menopozal geçiş olarak da bilinen perimenopoz evresi; üreme hormonu seviyelerinin dalgalandığı ve hormon üretiminin zaman içerisinde azaldığı önemli bir kadın yaşam evresidir. Menopoza geçişin süresi ve deneyimi oldukça bireysel olmakla birlikte, perimenopozda geçirilen süre yaklaşık dört yıldır. Kadınlarda bu süreçte görülen sık rastlanan şikayetler arasında düzensiz ve/ya yoğun adet kanaması, ateş basması, uyku bozukluğu, kas-iskelet sistemi ağrıları ve ruh hali değişiklikleri yer almaktadır. Perimenopozdaki kadınlar ayrıca kardiyometabolik değişiklikler, dengesiz vücut yağ dağılımı, artan sistemik inflamasyon ve bilişsel sağlık sorunları gibi başka sağlık sorunlarıyla da karşılaşabilirler.
Beslenme, egzersiz veya hareket rutinleri ve stresi yönetebilme uygulamaları gibi yaşam tarzına dayalı yaklaşımlar, bir kadının perimenopoz sırasında optimal sağlığının desteklenmesine yardımcı olabilir. Kişiselleştirilmiş yaşam tarzı önerileri aynı zamanda hastanın perimenopozal şikayetlerini hafifletmeye yardımcı olabilmektedir.
Perimenopoz Sırasında İdeal Sağlığı Korumak
Menopozu takip eden yıllarda aktif form östrojen seviyelerinin azalmasına bağlı olarak olası sağlık sorunları ve artan kronik hastalık riskleri görülmektedir. Bununla birlikte, yapılan çalışmalar, bu popülasyonların bireysel sorunları olmasına ve farklı tıbbi ihtiyaçlara sahip olmasına rağmen, sorunun kök sebepleri aynı sorundan kaynaklanmaktadır.
Kardiyometabolik Sağlık ve Vücut Kompozisyonu
Perimenopozdaki kadınlarda vücut kompozisyonunda değişiklikler ve kardiyometabolik riskler kaydedilmiştir. Ancak son gözlemsel araştırmalarda; hareketsiz kaldıkları süreyi azaltan, meyve ve sebze tüketimini artıran ve kalp-solunum kondisyonunu, üst vücut esnekliğini ve alt vücut kas gücünü geliştiren perimenopozdaki kadınların, merkezi obezite gelişimini önleme ve yaşamlarını optimize etme olasılıklarının daha yüksek olduğu bulunmuştur.
Uyku, Ruh Hali ve Depresyon
Menopozal geçiş sırasında uyku bozuklukları ve gece sıcak basması sorunları yaygın endişelerdir ve çalışmalar, bu süre zarfında östrojen ve progesteron seviyelerindeki dalgalanmanın uykunun bozulmasına katkıda bulunduğunu göstermektedir. Düzenli yoga uygulayanlarda genel menopoz semptomlarındaki iyileşmelere ek olarak, uyku kalitesinde de önemli iyileşmeler kaydedildi.
Perimenopozdaki birçok kadın duygudurum değişiklikleri yaşar ve özellikle daha önce bir depresyon atağı geçirmişlerse, depresif belirtiler veya majör depresif dönemler görülebilir. Zihin-beden terapilerinin ve egzersize dayalı desteğin perimenopozal semptomlar ve depresyon üzerindeki olumlu etkileri gösterilmiştir. Kişiselleştirilmiş bir diyet programı beslenme planı uygulayan ve aynı zamanda üç ay boyunca haftada birkaç kez direnç ve aerobik egzersiz rejimleri uygulayan katılımcılar, tedavi öncesi ile karşılaştırıldığında sıcak basması sayısında önemli bir azalma olduğunu bildirmişlerdir.
Soya Türevi İzoflavonlar
Araştırmalar; izoflavonların sıcak basmasını azaltmaya, lomber omurga kemik mineral yoğunluğunu artırmaya, erken menopoz sırasında sistolik kan basıncına fayda sağlamaya ve glisemik kontrolü iyileştirmeye yardımcı olabileceğini öne sürmektedir. Soyadan elde edilen izoflavonlar ayrıca perimenopoz sırasında yaşanan depresif semptomları da iyileştirebilir.
Fonksiyonel Tıp Bakış Açısıyla Perimenopoz
Perimenopoz sırasında, östrojen ve progesteron üretimi genel olarak azalmaya başlar ve zaman zaman oluşan hormonal dalgalanmalar potansiyel olarak olumsuz semptomlara yol açar. Bu karmaşık hormonal ortamda, danışanın bireysel anlamda genel sağlık öyküsünü anlamak, perimenopoz dönemde sağlıklı yaşamı optimize etmek için hayati bir adımdır. Örneğin, menopoza girmiş ve depresyon geçmişi olan bir kadın, zihin-beden terapisi uygulamaktan fayda görebilir veya düzenli bir egzersiz rutini olmayan perimenopozdaki bir kadın, haftada birkaç kez germe, esneme egzersizleri ve yoga yapmanın faydalı olduğunu görebilir. Sadece hareketsiz geçirilen süreyi azaltmak bile sağlığı ve sağlıklı yaşamı iyileştirir.
Östrojen baskınlığı, dengesiz hormon metabolizması ve hormonal yetersizlik gibi farklı perimenopozal hormon modellerini etkili bir şekilde değerlendirmek ve tedavi etmek için bireyselleştirilmiş bir yaklaşım esastır. Yaşam tarzı alışkanlıkları, bağırsak sağlığı sorunları, kronik stres deneyimleri, çevresel toksik maddelere maruz kalma ve kan şekeri dengesizliklerinin tümü dikkate alınması gereken önemli bileşenlerdir.
Fonksiyonel tıp yaklaşımında bedenin bütüncül değerlendirilmesi ile bireyselleştirilmiş menopoz tedavisi, tüm hormonal dengesizliklerin değerlendirilmesi ve tedavisi için temel bir prensiptir. Özellikle post travmatik stres bozukluğu (PTSD) durumunun değerlendirilmesi, hormonal dengesizliklerin kök nedeninin değerlendirilmesinde ve tedavi planında esastır. Bu fonksiyonel tıp yaklaşımı; kişiselleştirilmiş müdahalelerin hormon üretiminin, taşınmasının, duyarlılığının ve detoksifikasyonunun iyileştirilmesi yoluyla hormonal dengenin yeniden sağlanmasına yardımcı olur.
Menopoz ve sağlıkla ilgili endişelerin belirlenmesi gereken tedavi planının düzenlenmesine yardımcı olur. Değiştirilebilir yaşam tarzı faktörleri, gıda takviyeleri, bitkisel ilaçlar ve hormon tedavileri faydalı tedavi seçenekleridir. Optimum sağlık için yaşam tarzına dayalı tedaviler, fonksiyonel tıp yaklaşımının merkezinde yer alır. Daha önce de belirtildiği gibi beslenme, egzersiz ve zihin-beden terapileri gibi destekler; danışanlarda kontrol muayeneleri esnasında tedavi öncesi ölçümlerle karşılaştırıldığında depresyon durumu, sıcak basması, uyku kalitesi de dahil olmak üzere perimenopozal semptomlarda önemli ölçüde iyileşme sağlamasıyla ilişkilendirilmiştir.